16 Eylül 2016 Cuma

ÇOK CEFA ÇEKTİLER AMA GERÇEKTEN SEVİLDİLER  

Biliyorum her yer onun anısıyla dolu şimdi. Ama ben de atlayamazdım. Çok mühim dönemlerin yalnızca izleyicisi değil bizzatihi aktörü olmuş bir adam Tarık Akan. Onun tercihlerini yapmak ve yaşamak kolay değil bu ülkede... Zaten o nedenle bir tanecik Tarık Akan var. Hem yakışıklı hem akıllı hem yetenekli. Hem de öldü diye öyle demiyorum. Yaşarken de böyle düşünürdüm. Şimdi o gitti. Bugündeki çocukluğum, gençliğim eksildi. Bir yakınımı yitirmiş gibi üzüldüm. Onun ölümünün düşündürdüğü hissettirdiği birkaç şey daha söylemek istiyorum.
*Dün sabah kahvaltıdan sonra facebookta öyle yukarıdan aşağıya ilerlerken yıllar öncesinden tanıdığım on onbeş yıldır görmediğim bir arkadaşımın fotoğrafını gördüm. Fotoğrafının olduğu paylaşımı açtım elim titreyerek hissetmiştim çünkü meğer kaç yıl önce ölmüş. Tüm gün içim sızladı. Ve bugün de Tarık Akan'ın ölüm haberi aynı etkiyi yaptı aynı hüznü yarattı. Bir süre ölüm haberi almasak keşke...
*Şimdi Tarık Akan'ın ardından yapılan paylaşımlara bakıyorum da... Yine yurdum insanı herkes işine geleni paylaşıyor. Onun siyasal geçmişinden kendisine uygun bir kesiti alıp tüm ömrüne yaymaya çalışıyor. Öyle değil halbuki. Pekçok değişim geçiriyor politik çizgisi. Pekçoğumuzunki gibi... Ama mühim olan şu ki o hiç genel anlamda iktidarın makul bulduğu kimlikleri seçmedi. Öyle sanatçılardan olmadı. Ki bu ülke için böyle eyvallahsız bir sinemacı bulmak çok zor. Bir elin parmağını geçmezler. Anısına saygıyla her dönemini görüyorum, biliyorum demek istiyorum.
*Gidenlerin ardından üzülmeyi beceremediğimiz için mi "güle güle git" "ışıklar içinde git" "ışıklar içinde uyu" deniyor bilemiyorum. İyi geliyorsa söyleyin tabii ama ben gidenlerin güle güle gitmediğini biliyorum red edemiyorum.
*Onun genel yaşam çizgisi aykırıdır, sıra dışıdır. En yakışıklı jön adamlardan biriyken çok riskli bir alana politik sinemaya kim geçer, kaç örneği var. Sonra her tür bedele rağmen yolunda yürür de yürür. Sonra bu memleketin sorunu eğitimdir deyip okul işlerine girer. O zamanlar her türlü cemaat okulunun her tür usulsüzlüğüne göz yumanlar onu bu işte de rahat bırakmazlar. Ömrü mücadeleyle geçer, ömrü işinde iyi olma uğraşıyla geçer. O gerçekten uluslararası standartlarda bir oyuncudur. Bu ülkede çok az oyuncu onun kadar çeşitli rollerde oynamıştır. Ve onun kadar başarılı olmuştur.
*Onu anarken Yılmaz Güney'i anmadan olmaz. Ben sinemaya hayran. Ben onlara hayran. İyi ki gelmişler, geçmişler... Çok cefa çektiler. Ama gerçekten sevildiler.