30 Aralık 2017 Cumartesi

"SON ELVEDA"  

Yaşı yetenler anımsar bu şarkıyı.---Yaşar ---Aldanırım--- "Aldanmak, kandırılmak" teması gündemimizden düşmüyor. Burada bile niyet mühim kanaatindeyim. Neye aldandınız? Bir gülüşe mi? Sevgiye mi? Yoksa birilerini dolandırarak zengin olmak vaatlerine mi? Torpil vaatlerine mi? Cennete girmek konulu hilelere mi? Sahi siz neye aldandınız? Bana neye aldandığını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Herkes bir şeylere birilerine aldanır "büyürken"... Yeter ki derdiniz güzel olsun. Derdiniz aşk olsun, devrim olsun, dostluk, dayanışma olsun. Varsın aldanın. Elbet aldana aldana ilerlenen bu yolda bir gün aslında kazana kazana yürüdüğünüzü fark edersiniz. Mevzu neye kazanım dediğiniz.
Geçenlerde bir grup çalışmasında güvenmek, kendini ifade etmek yani hareket etmek konusunda çok temkinli olmak zorunda hissettiğimiz günlerin zorluklarından bahsediyorduk oradan da çağrışmış olabilir bu mevzu. Geminiz batabilir bir sala atlarsınız, su alabilir bir tahtaya tutunursunuz. Boğulacak olursunuz bir insan eli tutar sizi. Ölmediğimiz sürece devam.
Yeni yılda az temkinli olacağımız günler diliyorum, öfkemizi, hüznümüzü, sözümüzü kontrol ede ede kaskatı bir heykele, betona dönüşmeyelim de akışkan kokuşkan konuşkan koşuşturan insanlar olalım dilerim. Öfke kontrolünü patronlara, erkeklere, analara-babalara, öğretmenlere; öfkeyi ifade etmeyi, çıkarmayı, konuşturmayı, dökmeyi, saçmayı, kadınlara, işçilere, öğrencilere göstermeli... Aslında ikinci grup kendi işini görse birinciye kontrolü de öğretir zaten.
Bir de şarkıda "bu son elveda" dediğinde gülesim geliyor. "Son elveda" diye bağıran pazarcılar geliyor gözümün önüne... Mevsimin son çileğini, üzümünü, şeftalisini anlatmak için "son elveda" diyorlar ama sonraki mevsim yine aynı meyveler aynı tezgahta. Bizim hayaller, umutlar da öyle... "Son elveda" amaaaa yeni bir yıla yeni bir mevsime kadar...

21 Aralık 2017 Perşembe

Savaş Boyaları   

Acıklı türküler bir yana. Umutlu şarkılar söyleten ve gülümseten kadınlar var hayatımda. Bu akşam biz yine bir kadın grubunda 2017 yılının bizim için nasıl geçtiğini konuştuk. 2018'den yine beraber olmayı diledik. Bir yıllık bir toplam konuşulunca ne çok hüzün ne çok sevinç bir arada oluyor.
Tanımaktan çok mutlu olduğum kadın dostlarımin çoğunu gündelik yaşamda birer savaşçı ve serüvenci gibi düşünüyorum. Çalıştıkları yerdeki mücadeleleri, başka kadınlar için, dogurmadiklari çocuklar için kendilerini üzmek, yormak sağlıklarını bozmak pahasına yaptıkları... Anlatıp durmuyorlar tersine öylesine mütevazı yapiveriyorlar her gün her an. Kimi bir sığınakta kimi sokakta çalışan cocuklarla kimi Suriyeden gelen kadınlarla çalışıyor. Az görüyorsunuz onları az duyuyorsunuz yaptıklarını. Öyle mütevazı. Ama her sabah savaş boyalarını sürüp yüzlerine (kalemleri rujlari öyle hayal ediyorum o kadınları düşününce) sokağa çıkıyorlar ve Iyi, güzel ne varsa onlar üretiyorlar. Iyi ki varlar iyi ki hatırı sayılır sayıda tanıdıklarım var içlerinde...

4 Aralık 2017 Pazartesi

Her Şey Uçarı Bir Hazin  

Kışların çetin geçtiği
Yazların avarelik ettiği
İklimlerdir ruhumun yaşadığı.
Sonbaharı aklıbaşında,
Ilkbahari oyun peşindedir kırlarda...
Andan ana değişir mevsimler kimi saat sürer kimi asır...
Kimi 3 ay gece 1 gün gunduzdur, kimi tersi... 
Zaman kavramı yordanabilir ve yerleşik değildir değişir.
Dostlardir sabitler seni mekanlara zamanlara...
Yoksa her şey, her bir şey
Pamuk hafifliği
Karın ağrısı
İnsandir çekimi yerin
Yoksa her şey ama her şey uçarı bir hazin...  03.12.2017