21 Nisan 2017 Cuma

 Tupperware   


Seçimlerden konuşup dururken aklıma diğer seçim anıları geldi. Geçen yerel seçimlerde İstanbul'da oturuyordum. Üsküdar Belediyesi için CHP'ye oy vericem. Sıramı bekliyorum. Bizim alt komşu aynı zamanda apartman yöneticisi de yanımda. Sınıfın önünde sıramızı tespite çalışıyoruz. Kimlik bilgilerimiz yazıyor. Aaa bi baktım bizim komşu Ermeniymiş. 3 yıldır her gün selamlaşıyoruz. Evine giderim, evime gelir. Bilmiyordum. Tunceliliyiz diyordu. Ben sanmıştım ki... Şaşırdım ama çaktırmadım. Gülüşüm suratımda büyümüş olmalı. Aman yadırgadım sanmasın diye daha bir yakın olma halleri... Sonra oy vermeye girdim. CHP'ye bastım mühürü... Çok heyecanlıyım ve de suçluluk hissediyorum. CHP Adayı da eski bir müftüydü. Ben marksistim. Zarfı iyice yapıştırayım diye yalarken dilimi de kesmeyim mi? Kağıt kesiği çok acıyor hele dilde olunca...
Ertesi gün komşum geldi. Hiç politika konuşmazdı zaten. Ama ben merak ediyorum öyküsünü. Ben geçmişi soruyorum o sattığı tupperware leri anlatıyor. Demek ki istemiyor diye devam etmiyorum sorularıma. Neyse bizi bi ayrı severlerdi o da yeter. Kendi ağzından politik bir tek laf duymadım Ermeni ya da Hristiyan oluşa dair de... Acı gerçekten... Türkçeleri çok iyiydi tüm ailenin... Kürt bir aile de vardı onların da Türkçesi gayet iyiydi ama karşımızdaki Giresunlu ailenin konuştuklarını tövbe anlamıyorduk. Türkçe konuşuyorlardı oysa. Çok da konuşuyordu kadın. Hiç anlamıyor o konuşurken başından sonuna dek gülümsüyordum. Gülümseyerek anlaşıyorduk. Güzel günlerdi, güzel insanlardı.
Dilimin iyileşmesi epey sürdü. Onca tereddütlerle verdiğim canım oyuma rağmen CHP Üsküdar'ı az farkla kaybetti. Seçim çalışması için "açar yedivereeeen kan çiçekleri" şarkısıyla mahalleyi dolaşan muhtara oy vermiştim o seçildi çok sevindim. Ama sonra görevden alınmış meğer ben Ankara'ya taşındıktan sonra...
Biz de mutlu bir seçim anısı yok sayın seyirciler...
Bu defaki de böyle oldu malum...
Zaten temsili demokrasiyle olacak işler değil bunlar... Evet biraz tupperware alıyoruz ama gülümseyerek anlaşmak dışındaki konuşmalar için daha çok güvene daha çok taban demokrasisine ihtiyaç var.
Ve ricadır sosyal demokratlardan devrim yapmasını beklemeyiniz. Kılıçdaroğlu bir sosyal demokrattır, parti içi muhalefetteki alternatiflerinin önemli bölümü sosyal demokrat olmadıkları gibi sosyal de demokrat da değillerdir. CHP tabanıyla başka işler düşünmeli. HDP'de de Altan Tangiller gibiler hariç bir kitle... İkisi bi yanyana gelse mis gibi olur ülke...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder