5 Temmuz 2018 Perşembe

Lavinia ve Geceler 

Ne garip benzer heyecanları paylaşan milyonlarca insandan biri olmak... Ursula Le Guin in Lavinia'sini okuyorum bugünlerde büyük bir keyifle. Geçmişi düşünerek bugünden kaçıyorum bir bakıma. Lavinia bir mitolojik kahraman. Bir ya da bir kaç destanı kadınların gözünden anlatıyor Ursula. Truva önlerinde bekleyen Yunan ordularını düşünüyorum. Aeneas onderliginde gemilere binip yola çıkan Truvalilari onların Lavinia'nin ülkesine varisini. 
Binyıllardır insanlar ne heyecanlı geceler yaşadılar diye düşünüyorum. Daha da nicelerini yasayacaklar, yasayacagiz belli ki... Bir savaşın bir seçimin bir önceki gecesi... Özellikle kritik olanları. Bu geceki gibi ne çok gece yarınki gibi ne çok gün geçirdi insanlık.
Bir sunağa gidip kapısında uyusaydık yıldızların altında. Kahinlerin rüyamıza gelip bize öngörü sezgi bahsetmesini bekleseydik. Ursula'nın anlattığı o kadınlardan biri olsaydık. Erkek şairlerin binlerce sayfalık şiirlerinin yalnızca bir mısrasına süs diye işlediği ama aslında ne destansı hayatlar yasayan o kadınlardan biri bize yol gösterseydi bu karanlıkta. "Barış adına özgürlük için" diye başlasaydı söze kahin... Karanlık bir orman aydınlansaydı sonra günün ilk ışığıyla ve biz bilerek gelmekte olanı daha sağlam bassaydık o patika yola ayağımızı.
Tabii ki biliyorum eninde sonunda "denizlere cikacak" bu patika yol... Yokuş tırmandık epeydir elbet ineceğiz bir tepeden aşağı rüzgara bırakıp kolları bacakları saçları...
Umarım yarın biraz olsun hissederiz yokuş aşağı koşmaya benzeyen bir özgürlük duygusunu. Rüzgar yüzünüze değsin dilerim uçuşsun saçlarınız, zaferleriniz, hayalleriniz...
Güzel rüyalar olsun sonra güzel bir gün doğsun... 23.06.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder