18 Ocak 2017 Çarşamba

"Cümlenin muradı dünyada cennet"  

2004 yılıydı galiba. Bu ülkede bir yerde bir kütüphane kurmuştuk. Bu ülkede bir yerde demek yeterli çünkü her yerinde benzer olaylar habire yaşanıyor. Var gücümüzle sırtımızda kitapları taşıyarak mahalleden insanların kitap okudugu kadınların çocukların geldiği bir kütüphane yaptik. Mekan bizim değildi ama sahibi de bu işe istekliydi başta. Ki genellikle yari yolda birakilma oykumuz böyle başlar. Neyse sonra bu kişi bilumum sebeple kaprislendi. Bizi de yaptıklarımızı da orada istemediğini çok kötü bir dil kullanarak ifade etti. O kadar üzülmüştüm ki... Bu ülkede çıkarsizca yaptığım kaçıncı iş sona eriyordu. Mülkiyet iddiasında bulunanlar (ki şüphesiz sosyalisttiler dilde) kalıyordu ben yine yolcu... Çok üzgün uyudum o gece çok yorgun. Sabah bu türküyü söyleyerek uyandığımı hala içim sızlayarak anımsıyorum. "Dünyanın üzerinde kurulu direk. Emek zayi olmadan sızlar mi yürek"... Çok acıklı hale getirmek istemem ama yıllar boyu çok emeğim zayi oldu cok sızladı yüreğim. Tabii baskalarinin emeklerine de cok uzuldum. Mevzu ben sen o degil cunku. Ben bugün geldiğimiz halin bu memlekette çok can yakılmasına çok emeğin zayi edilmesine de bağlı olduğunu yaşadıklarımdan biliyorum. "Bu düzeni kim kurmuş" bizler içten biliyoruz aslında. Artık her alanında karasını akını ayiklayip gormek lazim turkunun dedigi gibi. Hepimiz dikkat edelim bence en ufak bir güzelliği bile incitmemeye. Emeği zayi etmemeye. Artık kapris lüksü olan zamanlarda değiliz zira. Bu kuccucuk burjuva tarzlarin azalacagina dair umudum az bir yandan da... Belki gençler... Bakarak değil yaşayarak göreceğiz. Buralardayız zira. Yaşamamak düşünülemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder