22 Nisan 2019 Pazartesi

GECE ve BİZ  
Geceleri uykuya dalmadan önce sokakta havlayan köpeklerin sesini duymayı çok seviyorum. Sanki sokak çocukluğum oluyor o zaman. Çocukken de severdim
Oysa baya kent çocuğuyum araba sesleriyle uyumaya alışıgim. Fakat çok eskiden beri köpek sesi geceyi kuşlar sabahı çağırıyor ve beni ilhamdan söze sese resme götürüyor...
Batıkent'e taşındığımızda metroda köpekleri görmekten geceleri onların sesini duymaktan ne kadar da mutlu olmuştum. Güven demek sokaktaki havlamaları... insanların metroda betona yatmasınlar diye altlarına serdikleri kartonları, kopekler uyurken üzerlerine serilen battaniyeleri görmek iyiliğe dair bir histi ve güzeldi. Bir yere alışmak kolay değildir Batıkent'e taşınınca da zorlandığım konular oldu elbette ama en kolay bizim sokağı evi bilen sarı köpekle olan sorunlarimizi hallettik zaten bir yanlış anlamadan kaynakliydi...
"Birlikte baris icinde yasamak" bir siyasi talep uzun süredir... Ama işte herkes herkesi birlikte yaşamak istemek konusunda samimiyetsiz buluyor. Hayvanlarla ya da birbirimizle... Kimse kimseyi yeterince hayvansever ya da insan sever bulmuyor ekseri yeterince insan da bulmuyor.
Sevmek bir çok şeyi gerektiriyor oysa... Sevdiğini riske sokmamak sevdiğinin kendini koruyabilir olmasını önlememek, doğasını öz-savunma sistemlerini bozmamak... Sevmek onu öz gücüyle kabul etmek zavallı şirin bir şey olarak değil...
Demem o ki akşam bizim sokaktaki sarı köpeği görünce çok sevindim ama gür köpek sürüsü sesleri duymuyorum iki gecedir belki biliyorlardir olup bitenleri belki cekiliyorlardir hayatlarımızdan...
Ama belki de bu gece süren hayata havlarlar gür sesleriyle...10042019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder