22 Nisan 2019 Pazartesi

 
Hey günaydın çocuklar  
Mutlu muyum neyim... Seçimden önce bahçede açan bu muhteşem çiçeği paylaşıp "bakarsınız memlekette de çiçekler açar diyecektim", sonra dedim "Banu senin umudundan ben bile sıkıldım artık bırak insanlar kendini acıya hazırlasın"... İnsan etkileşime girebilme ihtimalini önemsiyor tabii oysa bu ülkede de ne az oluyor o iş sağlıklı bir etkileşim yani neyse o başka konu... Sonuçta temas olanakları da artmadı mı bu sonuçlarla... 
Gökyüzünde bazı olaylar oluyor ya 80 yılda bir görülüyor, 150 yılda bir görülüyor. Bu yaşadığımız aslında her sabah güneşin doğması kadar doğal bir olay olabilecekken kaç yılda bir görülebilen bir siyasal olaya döndü. Ankara'nın çektiği neydi öyle 20 küsür yıldır... Bu sürenin önemli bir bölümünde İstanbul'daydım, İstanbulluydum. Oradayken yaşadığım semtlerden Sarıyer'de CHP kazanmış, Üsküdar'a yine üzüldüm. AKP almış.
İlk kez bir seçimde büyükşehirde, ilçede hatta muhtarlıkta oy verdiğim aday kazandı. Melih'ten kurtulduk. Daha ne olsun...
En çok sevindiğim seçim sonucu Suruç'tan geldi. O kadar duygulandım ki Hatice Çevik'in belediye başkanı olduğunu duyduğumda... Kızını Ankara'da 10 Ekim'de kaybeden bir anne, bir çok gencin yaşamını yitirdiği bir başka yerde Suruç'ta belediye başkanı olmuştu.
Üç büyük şehir CHP'de... Bu büyük iş... Tabii ki bir başlangıç noktası olarak kıymetli... Bir son değil... Bir nerede kalmıştık hali...
Avcılar belediye başkanı olarak CHP'den Turan Hancerli'nin kazanması tüm aleyhine durumlara rağmen engellilerin yapabileceklerini göstermesi acısından harika bir haber daha...
Maçoğlu, kominist başkan olarak Dersim'i aldı. Ona da sevindim. Sevindim çünkü yaptığı işle, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile yarattığı intiba hepimizin yararınaydı.
Kürt illerinde Kayyumlar bir bir düşerken barıştan yana bir mana vardı tüm sonuçlarda... En çok o ihtimali sevdik...
En çok kibrin yerle bir olmasını, en çok halkın kendisini yoksul ve işsiz bırakandan oyunu çekmesini sevdik.
Vehasıl yıllar önce 7 Haziran seçimlerinin ardından "barajları yıktık köprüler kuruyoruz" diye yazmıştım. Şimdi tam da orada kalmıştık diyorum. Baraj yıkabilecek gücümüz olduğunu biliyoruz, köprüler kurmanın zamanıdır.
01042019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder