27 Mayıs 2017 Cumartesi

Vijk Vijk....  

Bir gün yine kazı çalışması yapan Ankara Büyükşehir belediye ekipleri asfaltın altındaki asfaltın altındaki asfaltın altına.... ulaşmaya çalışırken dünyamızın çekirdeğine vardı.
Onların açtığı bir çukura düşüp magma tabakasında eriyerek ölmekten çekinen bir kadın kaldırım taşlarına temkinli biçimde basarak yooo yo kaldırım taşları üzerinde sekerek ilerlerken son derece sinsi bi tasa ayak parmak ucunu değer değmez saç dahil serin bir dus aldı. Ayakkabısının içi vijk vijk öterken gitmeye devam ediyordu. Evin kapısından çıkarken ayna karşısında takındığı güvenli ifadeden eser kalmamıştı ve saçından damlayan çamurlu suları hissederken ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
Tam o sirada tekerlekle aynı zamanda icad edilmiş görünen Büyükşehir otobüslerinden biri geçti yanından... Arkasından saldığı kara dumanın bu otobüs ilk bulunduğunda kotu ruhlardan sayıldığını tarih kitaplarında okuduğunu anımsadı.
Yürüdü yürüdü vijk vijk.... Tıp tıp sular damliyor saçından...
Son olarak her yani bariyerlerle çevrelenmiş insan hakları anıtıni gördü. Sanat olsun diye de yapılmamıştı üstelik.
Ne denli fantastik bir kentte yaşadığını düşündü. Gulumsedi uyumsadi. Ansızın güneş de açtı. Üzerindeki çamurlar kurumaya baslamisti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder